7 Ocak 2012 Cumartesi

ZOR GÜN!!!!!!!!!!!!!

Hayatta zor şeyler vardır elbet..İnsanların bunaldığı zamanlar bu kadar mı diye pes dedirten, daha kötü olmasın diye şükredilen zor durumlar...Bu yazıya başlamadan önce İlk, İlk, aklıma gelen bir duam var Allah zor hastalıklarla mücadele eden annelere, ailelere ve çocuklara dayanma gücü versin.
Küçük çeçime ameliyat için bir şey anlatamadım nesini anlatacaktım ki, doktor gelecek iğne yapacak bla bla uygun cümleleri bulamadım. Her söylemim bir soru getirecekti ardından. "Doktor gelecek sana iğne yapacak" " NEDEN?" "Çünkü ııııımmm cevabım olamaz geçiniz" yada şunu diyebilirim.."ameliyat için" " Ameliyat ne demek neden ameliyat olacağım? " " iyileşmen için tatlım" " ama ben ilaçlarımı içtim anne" buyur bakalım ... offf off diye diye sabahı ettim. En iyisi bir şey söylememek dedim kendi kendime. Çünkü hastane ortamında neler yapılıyor çocuklar için nasıl bir prosedür yürütülüyor bilmediğim için bir şey söylemeyip oradaki duruma göre hareket etmek en doğrusu dedim.
Salı günü ona pepe yazı tahtası renkli simli kalemler,resim defteri aldım hediye paketi yaptırdım eve gelip yedek pijamalar koydum çantaya en sevdiği kedili nevresim takımını koydum, kuzusunu, caliou bardağını, yedek iç çamaşırları, çorap koydum. Sabah yedide uyandık kendim giyindim önce, sonra çeçimi giydirdim yine bir şey diyemedim, ama doktora kontrole gittiğimizi onu iyileştireceğini söyleyebildim sadece.
Hastaneye vardığımızda direk doktorun odasına gittik gerekli formaliteleri tamamladık, bizi 5.kata ameliyathane yakınındaki çok yataklı bölüme çıkarttılar. Hemşire "ne anlattınız kızınıza?" dedi "hiç dedim hiç bir şey" diyebildim "eline damar açıcı yerleştirmek zorundayız en azından bunu uygun bir dille anlatın" deyip topu bana attı gitti. Babasının yanında oturan kızımla göz göze kontak kurarak, "Delfincim doktor seni iyileştirecek ama senin bu eline küçük bir iğne yapmak zorunda acımayacak  bana öyle söyledi" dedim ve daha bir şeyler anlatacaktım ki babası "tamam sus artık" deyip beni anında down ettimi !! öyle bir sinirlendim ki anlatamam. Ona kulak asmayıp konuşmamı sürdürdüm. "ben senin yanındayım ben yanından hiç ayrılmayacağım tamam mı?annecim" dedim elinden tutup odaya götürdüm.
Giymesi için ameliyat önlüğü diyeyim, onu verdiler allahtan üzerinde  hello kity e benzer bir kedi vardı "a bak Delfin hello kity'li bir kıyafet var burada çocuklar arasında yarışma yapılacakmış bütün çocuklar bu kıyafeti giyiyorlarmış" diye aniden böyle bir cümleler döküldü ağzımdan.Kıyafeti giydirdim ameliyat anında altına kaçırıp üşütmesini istemediğim için altına bez giydirdim. Delfin şaşkın bakışlarla etrafa bakınıyordu, ayağına çorapta giydirdim bunları olabildiğince yavaş hareketlerle onu ürkütmeden aramızdaki bağdan benim korktuğumu anlamaması için hiç bir olumsuz düşünceye kapılmadan ve gözlerinin içine bakmadan yaptım. O an kendimi çok sıktığımı hatırlıyorum.
Ameliyathane hemşiresi olarak bir bey geldi Delfine "Delfincim şimdi bak bende böyle bir kelebek var bunu eline kondurabilir miyiz? söz veriyorum canını acıtmayacağım" dedi Delfin kafasını salladı ve damar açıcıyı sağ eline yerleştirdi. Bana doktor damar açıcıdan sonra ona sakinleştirici ve uyutan bir ilaç yapılacağını bu görüntünün zor bir görüntü olduğunu ama korkmamamız gerektiğini söylemişti. O anın geldiğini anladım babasının kucağında iken "şimdi ilacı veriyorum Delfini sıkı tutun" dedi o sırada Delfin bana" eve gidecek miyiz?" diye sordu ve aniden ağzı ve gözleri açık bir durumda bayıldı O an şoka girdim korkunç bir manzaraydı EN, EN  zor anlarımdan biriydi. Kucağına alıp sedyeye yatırdı babası ama babasının kucağında oturur vaziyette uyuduğu için ayakları da o vaziyetteki pozisyonda sedyede kaldı bebeğimin. O an kaçıp gitmek istedim hatta bir kaç adım uzaklaştım sonra geri döndüm.Çok sıkıcı bir durumdu aklımdan gitmeyen tek görüntü ve hala daha aklımdan gitmiyor.Onu asansörle yukarı çıkartırlarken ben artık kopmuş durumdaydım. Salya sümük durumlara geçtim sonra hıçkırık içinde kaldım. Kendimi sıkmanın sonucunda artık nasıl koptuysam hiç bir şey görmedi gözüm.
Bir saat süreceği söylenmişti ama biraz daha uzun sürdü. Dokuz buçukta girdi ameliyata odaya gelmesi ayılmasıyla birlikte on ikiyi buldu. Bu arada odaya yerleşip odasını balonlarla süsledik, kedili nevresim takımını yatağına serdik hediyeleri baş ucuna koydum, tekrar ameliyathanenin kapısına gittim. O sırada geniz eti ve bademciklerini bize bir hemşire getirip gösterdi, tahlile gideceğini söyledi. O bardak içindeki çocuğumdan çıkan parçalarına öylece baka kaldım. Sonra doktorun muayenesine alt kata indim. "İyi geçti" dedi doktor" geniz etini ve bademciğini gördünüz mü? çok büyüktü , kulağındaki sıvılarda çok yapışkandı o yüzden iki kulağına da tüp yerleştirmek zorundaydım" dedi. Öyle sessiz yine koşa koşa 7. kata ameliyathane kapısına  çıktım. Bir beş dakika sonra kızımı çıkardılar, uyuyordu ve yüzü gözü şiş, şişmanlamış gibi güzel görünüyordu bu hastalık yüzünden çok kilo vermişti ....
Asansörle odasına indik yatağa koydular ağzından ilk çıkan söz boğuk ve kısık bir sesle" Anne"  oldu gözlerimden sessiz yaşlar süzülüp gitti. Kalbimin etrafında bir sızlama hissettim ki tarifi yok!!!! Anlatması zor böyle durumların.
Geçti gitti diyelim artık.. Daha kötü ve sürekliliği olan hoş olmayan hastalıklar var Allah korusun...Şimdi on beş günlük bir zorluğumuz var. Doktor uzun bir yiyecek listesi verdi, en komiği de dondurma buzlu su, tamamen anne otoritesinin sıfıra indiği günler bu günler. İstediği kadar dondurma soğuk yoğurt, süt ve buzlu sularla haşır neşiriz bu günlerde, çorbalarımız bile soğuk ...Ona gün doğdu bense sessiz, bu konuda yorumsuz, çeçime kış günü dondurma yedirmenin dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum.

24 yorum:

Mutluanne dedi ki...

Zor olanı atlatmışsınız çok şükür.Allah kuzunuza dayanabileceğinden ağır yükler yaşatmasın bundan sonrasında.
Çok çok geçmiş olsun.
Sizi kızınıza,kızınıza size bağışlasın Rabbim.
Sevgiyle

Karluk dedi ki...

Geçmiş olsun süperim. Kazasız belasız bu zorluğu atlatmana çok sevindim. Delfin'e de geçmiş olsun :))

septegram dedi ki...

Kıyamam ben ona ya geçmiş olsun..

Esra YILDIZ dedi ki...

gerçekten zor bir durum çok geçmiş olsun acil şifalar diliyorum.

Unknown dedi ki...

mutlu anne gönülden teşekkür ederim dilime tercüman olmuşsunuz..duanız kabul olsun..

Unknown dedi ki...

teşekkür ederim karluk (ilşadım)

Unknown dedi ki...

elis gerçektende kıyılamıyor çocuklara öyle nain bir çiçekler ki...teşekkür ederim.

Unknown dedi ki...

teşekkür ederim esracım bu arada bu arada blogundaki cicileri görüyorum kolay gelsin sana..

Adsız dedi ki...

cok cok gecmis olsun

Unknown dedi ki...

mon clementier teşekkür ederim.

reyhane dedi ki...

Mrb,çok geçmiş olsun..

Unknown dedi ki...

teşekkür ederim reyhane..

Profösör dedi ki...

Geçmiş olsun. Allah tez şifalar versin. Yazını okuyunca gözlerim yaşardı. Kolay bir şey değil. Ama dualarımız her zaman..

Mia Wallace dedi ki...

sen ne kadar naif, iyi bi insansın böyle! geçmiş olsun tatlım hep iyi olun :*

Unknown dedi ki...

prfösör kolay değil yaşayan bilir Allah zor hastalık yaşayan çocukların anaların yardımcısı olsun şifa versin..

Unknown dedi ki...

mia sen beni tanıdın artık....öptüm seni güzel kalpli kız....

Unknown dedi ki...

geçmiş olsun çok şükür atlatmışsınız. çok güzel yıllar geçirin birlikte inşallah...

Adsız dedi ki...

geç oldu ama geçmiş olsun

Üsturupsuz Yazar dedi ki...

Kötü oldum tam da algılayamadım neyi var kuzucuğun:S Geçmiş olsun.

Unknown dedi ki...

mügecim teşekkür ederim...sağol canım

Unknown dedi ki...

toprak teşekkür ederim.. yine gel

Unknown dedi ki...

usturupsuzum bademcikleri ve geniz eti alındı kulaklarında sıvı birikmesi vardı ostaki borusu görevini yapmıyordu o yüzden 2 kulağına da tüp takıldı..http://superinceparlakcorap.blogspot.com/2011/12/duymuyormusuz-soktayim.html

Üsturupsuz Yazar dedi ki...

Tatlım çok geçmiş olsun senin de başına gelmeyen kalmadı,dua ettir,kurşun döktür:( Çok üzüldüm...

Unknown dedi ki...

evet usturupsuz kaç aydır neler yaşadım sinirlerim çok yıprandı....daha dayanırmıyım dersin ...