4 Kasım 2011 Cuma

BAYRAMLAR KİME GELİRKİ?

Bayramları hiç  (Allahın gücüne gitmesin) sevmiyorum. Çocukluk haricinde hiç sevemedim şu bayramları belki herkes öyledir. Şimdi çocuklarıma bayramı aşılayamıyorum nedense!! Bayramda kimseler yok etrafımızda. Öyle çok uğranılan bir ev değildi bizimkisi. Yok yok şimdi hatırladım gelen olurdu. Ama ilk gün  kurban telaşı bittikten sonra büyüklere gidilirdi. Ertesi günlerde de büyükler gelirdi. Şimdi bazen konuşuyor büyükler bayramların tadı kalmadı, herkes şöyle oldu böyle oldu bla bla bla. E büyüğüm sende gelmiyorsun bana ben sana geliyorum ama, gelenek böyleydi eskiden, sen iyi bilirsin gelenekleri neden şimdi sende geleneklere bağlı kalmıyorsun affedersin.  Şimdi hatırlayalım bakalım kimler gelirmiş nerelerdeymiş şimdilerde.....
Bir kere ilk Nannime giderdik. Allahım ya, ne karşılama düşünün şimdi bir sehpa üzerinde küçük küçük tabaklarda lokum, ceviz, şeker, kolonya yanında, bir tabak içinde otlu pişiler, her küçüklüğe ayrı renkte desende mendil içinde bayram paramız, fonda eski radyodaki bayram programı. Neydi adı  hıım hah hah Mustafa Kandıralı klarnet ustası neşeli bayram şarkılarıyla bayramların vazgeçilmeziydi. Arkasından büyük teyzemler gelirdi. Kuzenlerim Arzu, Murat, sonradan aramıza katılan ismini telaffuz etmek istemediğim bir kuzenim daha var.Arkasından dayım, yengem bebeğinle gelirdi. En son, küçük teyzem kızları Ezgi ile Sinameki eniştem istemeyerek gelirdi en köşeye kıçının kenarınla bir yere oturur hemen kalkacakmış pozisyonunda kendine yer edinirdi, sanki biz ona bir şey yapmışız gibi. Oysaki o teyzemi fotoğraf çektirmeye götürüyorum deyip, düğün günü Nannimle vedalaştırmayıp telefon açıp gelemeyeceğiz demişti. Neyse Nannimin yaptığı börekleri sarmaları höp höp hüpletirdik. Kahveler, çaylar, baklavalar.Sohbetler, kahkahalar. A süperdi ya...
Sonra bize gelenler olurdu yine aynı grup, babamın iş yerindeki çalışanlar gelirdi. Cevat abiler eşi ve kızı handan, Oğuz abi eşi kızları bebek yeliz, Taylan abi eşi o zaman yaramaz denen şimdiki hiperaktif Mustafa. Mehmet abi kız arkadaşıyla, halam eniştem, yeğenlerim, Arzu, Çağrı, Mahalle arkadaşlarım,komşularımız apartmanımızdaki tüm daireler.
Şimdi komşuluğun kenetlenme olan evimizden taşındık, komşular ve apartmandaki dairelerdekini çıkartalım önce, Babam iflas edip iş alanını değiştirdiği için çalışanları da çıkartın. Büyük teyzem ve eniştem kuzenim Murat Arzu o ismini söylemek istemediğim o kuzenim yüzünden 6 senedir konuşmuyoruz.Çınar ağacımız Nannim de maalesef yok artık. Amcamlar başka şehirde oldukları için gelmezlerdi hiç bazen biz giderdik. Dayım yengemden ayrıldı yeğenim Uğur eşek kadar oldu ama bayram ziyaretleri bizim gibi onu da sarmıyor Dayım başka bir hanımla evlendi İstanbul da yaşıyor bizimle tek bağlantısı parasız kaldığı zaman para istemek ne yazık ki, şimdi iki küçük kızı var ama toplasan iki defa gördüm.Sinameki eniştem hala öyle teyzemle boşandılar sonra tekrar birleştiler ama nikahlanmadılar, o yüzden fazla rahat davranıyorlar ne teyzem onun ailesine gidiyor ne eniştem teyzemin ailesine gidiyor! Ben bazen eniştemi sinirlerim kaldırdığında gidiyorum Ezgi ise Uğur gibi ne etliye ne sütlüye karışıyor.
Annemlere bizden başka kimseler gitmiyor artık hatta o kadar rahatlar ki bizi beklerken bazen pijamalarla yakalanabiliyorlar. Halam ikinci günü bazen gider bazen eniştem olur bazen yalnız çocuklar evlendi, çocuklandı onlarda gelmezler. Babam amcamlar la 6 sene önce kavga etti görmüyoruz onlarıda. Süper aile tablosu değilmi? daha anlatmama gerek yok. Sıkıcı işte yaaa..
İsterdim italyan aileler gibi uzuuuuun bir masada toplanalım çoluk çocuk başımızda çınar ağacı Nannim. O olsa yeterdi zaten zamk gibiymiş, hepimizi birbirimize yapıştırırmışta haberimiz yokmuş.Bayram kime geliyor bilmiyorum ki ?Gittikçe yanlızlaşıyoruz ailelerimiz olsa bile... Şimdilerde bayramdan zevk alan çocuklar aileler varmı dır sahi?

12 yorum:

Profösör dedi ki...

bundan sonra her kentte blogseverler toplansın bayram yapsınlar. sırt cantalarına kumanya koysunlar doğa yürüyüşüne çıksınlar. Sultan Nevrizlar yapılsın.. Uçurtmalar uçurtulsun. mızıkalar çalınsın. Dolmalar, sarmalar, börekler çörekler yapılsın. Niye olmasın..

Adsız dedi ki...

çok değil 20 yıl önce yani ben ilkokuldayken falan tüm apartman komşuları birbirine gider, çocuklar apartmanı ve çevreyi dolaşır şeker toplardı. şimdi üstte oturanı bile tanımıyorum, şeker desen çocukları korkudan sokağa salmak ne mümkün.. annelere git gel o kadar işte.. ever artık bayram evde yatamak yada paran batıyorsa/ varsa 100 tlik odaya 250 tl verip enayi gibi tatil yapmak.. artık içimden yeni birşey almak bile gelmiyor. yazınız gerçekten dokunaklı! mercan..

Unknown dedi ki...

pröfösör ne güzel söylediniz.olur valla...

Unknown dedi ki...

sevgili mercan aynı şeyler yaşanırdı bizdede.. aynı apartmanın çocuklarıyla tüm mahalleyi dolaşır şeker harçlık toplardık, hatırlıyormusun 2-3 sene önce 4 çocuk şeker toplamaya başka apartmana gittiğinde bir sapık yüzünden öldürüldüler...öldürüldüğü öğrenildiği zaman ilk ağzımdan çıkan laf ne işleri varmış başka apartmanda oldu halbuki en doğal haklarıydı. merhametsiz içi zift karalığında kötü insanlar gittikçe çoğaldı...üzülüyorum ama nafile...

septegram dedi ki...

Mustafa Kandıralı taksim'i dinliyorum yazını okurken...

Unknown dedi ki...

hadi bende dinleyeyim.

septegram dedi ki...

Teşekkür ederim güzel oldu böyle sanki :) sayende tanıdığım eşsiz bi sanatçı oldu

deeptone dedi ki...

ne duygulu yazı.
foto koyduğun da iyi olmuş.
:)

Unknown dedi ki...

deep teşekkür ederim. içimi akıttım ya daha ağır yazıcaktım neler neler geçti kafamdan ama yazarken salya sümük olmaktan korktum...

Unknown dedi ki...

elis bigün başka bi bilmediğin sanatçıyı tanıtayımmmıı???

wodka dedi ki...

durum neredeyse bizde de aynı, tek fark anne tarafım her bayramın ikinci günü toplanır ananemde, gelenek hiç bozulmadı daha ama ananem yarın vefat etse dağılacak bayram toplantıları. anladım ne demek istediğini, üzücü oluyor böylesi ama

Unknown dedi ki...

hıım çok kötü...sonun başlangıcını bilmek...