18 Şubat 2011 Cuma

SEN BENİ ANLAMIYOSUN YA ANNEEEE BEN ONA YANIYORUM!!

Annem terastan sokakta oynadığım canım yakar top oyunumun arasında, bir seslendi ki istersen gitme. Uff diye diye koşa koşa merdivenleri çıktım, evimizin kapısı açıktı, içeriden kızartma kokuları geliyordu, ''kesin köfte patatesdir'' dedim içimden ''ah ne güzelde yapar annem, maydanozlu sarmaya benzeyen köfteler, patatesler annemin patatesi kalın kesilmiş, yanında biber, üzerine domates birde yoğurt ohhh yemede yanında ya ya uf acıktım yaaa öğlen yediğim salçalı ekmekten başka bir şey yemedim, babam kaçta gelirki'' ''anne'' diye seslendim annem geldi elinde küçük kırmızı para çantası, tabak, litrelik kola şişesi ''al şunu (parayı uzattı) kaybetme tabağı da al, bakkal Hüseyin'e git bu tabağa yarım kilo yoğurt koydurt, üstünü örtsün, örter gerçi ama, bir ekmek al, şu şişeyi de al bir kola al, birde bisküvi al pötibör 250 gr, sor bakalım kakao varmı varsa onu da al, sana para üstü bir lira geri verecek tamam mı cemre'' ''tamam'' en şirin ses tonuyla, ama kısık, korkak sordum
'' bir lira benim olabilir miiii? anne ''iyi tamam'' ''eksiksiz dökmeden gel öyle vereceğim bir lirayı'' her zaman ki annemin tembihi, işaret parmağın la başlar, tembihi parayı kaybetme, eksiksiz gel, dökmeden gel sözleriyle bitirir.
/ Şimdi bu yazdıklarımı benimle kızım arasındaki farkla yazayım/
Baktım ki evde ekmek,yoğurt kalmamış serviste olan kızıma telefon edeyim dedim..
Dıııııt dııııt
-Melisa nasılsın, neredesin kızım (yani gelmek üzere misin geldin mi diye soruyorum yoksa serviste olduğunu biliyorum)
-Bu saatte nerde olurum anneee servisteyim''
-Hı tamam paran kaldımı? yanında?
-Yoook!!
-Hııım o zaman servisten inince çal zili, asansöre para koyayım bir ekmek, bir kiloluk Sütaş yoğurt al kaymaklısından olsun ama, öbürleri güzel olmuyor, birde kola ziro al unutma ama.
-Anne bak bugün bütün dersler boştu, bütün gün okulda bahçede top falan oynadık, bu ayaklarım varyaaaaa nasıl zonkluyor biliyormusun, böle, odana yürü odadan çıkmıcaksın desen ne mutlu oluruuuuum, varya baaaak baaak bana acayip iyilik yapmış olursuuun o yüzden ben apartmana girriiiiiip, asansörden paraaaaa alııııpp o ağrıyan bacağımı sürüye sürüye bi kilometre ötedekii markete gidiiip hiiiç bişeee alamammm anneee ...
-kızım anlamıyormusun kardeşin uyuyor, ben çıkamam şimdi sen gelirken dediklerimi alıver telefonda sinir etme beni şimdi
-anne ben sana anlatamadım derdimiiiii, ben ona yanıyorum
-Ben sana alacaksın dediysem alacaksın bak babana telefon ettirme, almazsan açda kalacaksın unutmaaaa...
-OOof of tamam anneeee yeaaaa
Parayı aldı  geldi, ekmeğin en bayatını seçmiş heralde, yoğurt istediğim yoğurt değil, bir kolayı doğru almış gelmiş.
- Melisa ben sana ne dedim kızım
- UUf anne yeaaa aldığıma şükret ne yemek var onu söle...
-kıymalı kabak dolması
- off anne yaee bi günde piza yap, hamburger söle gelsin,  klasik klasik şeler....aramızda çok uçurum var yeaaaa...
-Paranın üstü nerede kızım
-O kadar hizmet ettiik oda bende kalsııın...xD xD.
Okuldaki normal dersler, konservatuvar, flüt, Şan dersleri, fazla gitmiyorum üzerine, sinirimle oturup kalıyorum...

13 yorum:

Unknown dedi ki...

annem benim ağzımın orta yerine .... şaplağı koyardı heralde melisa gibi cevap versem :D Canıma okur kafamı bıt bıt yerdi o yoğurdu değiştirene kadar :) çok güldüm okurken kendimi ve annemi düşündüm nerelere götürdün beni...

Unknown dedi ki...

merak etme benim annemde şöle dört parmağını birbirine yapışrırıp ağzımın tam ortasına geçirirdi..işte şimdi geçiremiyoruz bu çocuklara ya ....

Nil dedi ki...

Ayy çok güldüm de bir yandan da kızımı düşünmedim değil. Şimdi 2,5 yaşında bile değil. 15 yaşına geldiğinde acaba cevap vermeye tenezzül eder mi? sizinki en azından cevap vermiş :)Canım annem benim nasıl tırsardım ondan:)

Unknown dedi ki...

sen bekle tenezzül edermi diye düşünmeye devam et :) benim 3 yaşındaki ne cevaplar veriyor bir ara da onu yazacağım...

Aslısın dedi ki...

Şimdi çocuklarımız çok başkalar. Alain de Botton, geçen hafta yaptığı bir konuşmada, bizlerin çocuklarımıza yaklaşımızın, anne babalarımızın bize yaklaşımından çok daha yumuşak ve cesaretlendiren bir tarzda olduğunu söyledi ve cesaret, özgüveni getirir, bir çocuğun da en büyük ihtiyacı budur, dedi. Ne doğru, değil mi?

Profösör dedi ki...

Koyun yoğurdu sever misiniz. bakkalda var. bir boş kapla gidersiniz bakkal boş kabın darasını alır, sonra da kaseden yoğurdu koyar boş kaba ve tartar. Koyun yoğurdu kerpiç gibi ve kaymaklı olur. Lezzetine diyecek yoktur.
Melisanın yaşına verelim bu davranışlarını. Allah üzüntüsünü taddırmasın size.. Mutlu olun birlikte..

Unknown dedi ki...

doğru aslısın tamam bizde biraz bastırılmış çocuklardık ama bunlar cesaretliyiz diye yapmadıklarını bırakmıyorlar şekil 1 örnek 2deki gibi:))

Unknown dedi ki...

o yoğurtları bilmezmiyim profösör bakkaldan aldığımız yoğurtlar ne kaliteliydi...

semaozturk.blogspot.com dedi ki...

Bizimkiler "kapıcı ne işe yarıyor annee?" diyorlar:) zamane gençliği işte... canları sağolsun...

Unknown dedi ki...

hahha evet o da iyiymiş....

balböcükleri dedi ki...

hahahha biz melekmişiz yahu.bunların sıpaları nasıl olur onu hiç düşünemiyorum.biz büyüdük ve kirlendi dünyamı demeliyiz.ahhh yeni nesil ah bir zamanlar bize derlerdi böyle şimdi biz diyoruz.vahki vah

Unknown dedi ki...

Ben eve gelene kadar kaymağı bitirirdim... Çocukluğumuzun mesut günlerini hatırladım bu satırlarda.Çocuklarımızın mesut anılarında neler yer edecek acaba? Facebook atışmaları mı , sanal oyunlar mı...

Unknown dedi ki...

bende yerdim kaymağını onları ne mutlu eder bilemiyorum kestiremiyorum hala....