26 Aralık 2010 Pazar

SEVSEN BEYAZ SEVMESEN ZENCİ BE HACII!!

Bir insanı artık sevmediğini hissettiğin  zaman, onunla aynı hayatı paylaşmak ne kadar zordur bilirmisiniz? çok zor bir durumdur inanın. Tabi bu konumu aynı evde hayatı paylaştığınız kişi üzerine düşünün.. Ben ne yapacağımda nasıl bu durumdan kurtulacağım soruları döner dolaşır beyninizde. Ha eğer o kişiyle imzalı bir bağınız yoksa, türlü türlü çekip gitme planlarından en az birini tutturabilirsiniz. Eğer varsa zor, hele ki hayatınızı uzun bir süre ona endekslemişseniz, iki kat zor. Bu durumdan önce ekonomik özgürlük olarak, daha sonra varsa çoluk çocuk, en son  eşyalar, evcil hayvan paylaşmaya kadar planlar yaparsınız. Eğer ekonomik özgürlüğünüz size kolay  konum sunabiliyorsa  oo çok iyi. Aniden her şeyi toparlayıverirsiniz geriye bir tek ruhunuzu toparlamak kalır oda zamanla olur. O zaman yeni hayatınızın tadını çıkartabilirsiniz.
Eğer sadece ekonomik durumunuz size özgürlük getiriyorsa ki sevmediğiniz bir insanla hayatınızı devam ettirmek tutsaklıktır bana göre, oda iyi...
Şimdi neler geveliyor diyeceksiniz, bu kendinle ilgili bir şeyler mi anlatmaya çalışıyor. Hayır, samimi bir arkadaşımdan bahsediyorum oda benim gibi 2. evliliğini yaptı benim gibi 2 çocuğu var, biri büyük kızımın sınıf arkadaşı diğeri küçük kızımdan 8 ay küçük kızı var. Aslında  arkadaşımdan daha önce bahsetmiştim http://superinceparlakcorap.blogspot.com/2010/11/kadina-siddete-hayir.html  yazımda. Uzun zamandan sonra beni aradı ve ayrılma kararı aldığını söyledi, şaşırmadım tabii. Ama sordum, yine sana bir şey mi yaptı diye. 'Yok hayır ben uyandım'' dedi ''ha?'' demişim salakça anlamadım çünkü.
Kız şuan aralarında bir sorun olmadığını, hatta kocasının evin geçimi dahil ev için çok çabaladığını, ama arkadaşımın umurunda olmadığını anlattı. Olaydan onca zaman geçmesine ve doktora gitmelerine rağmen arkadaşımın olayı unutamadığını hatta diğer olayları hatırlattığını ve her gün sadece çocuklar için değilde onun içinde, yemek yaptığını, onunla aynı yatakta uyuduğunu, veya seviştiğinin, ona tarifsiz acılar verdiğini, ve ruhunun acıdığını anlattı.. Bu sefer şaşırdım işte, oysa ki o bunları yaşarken defalarca ona anlatmaya çalışmıştım, evet onun deyimiyle şimdi uyanmıştı, talihsizlik.
Esas sorun onun beş parasız hayata nasıl tutunacağıyla ilgiliydi, bu konuda o na ahkam kesemedim. Arkadaşım talihsiz bir evlilikten kurtulmak istiyor ama iki çocukla ne yapacağını gayet tabi bilmiyor..
Nafaka almak bir yana  O;
- sen bırakajak aeeleiii. Benimle olajak sen yok hayatimızdaeee.. diyen dişlek karolinin ali kaptanı gibi kızına karşılık para yada ve ev diyebilecek cinsten biri kocası var ve derde muhakkak. Arkadaşımın en korktuğu şey bu, ha dememe ihtimali de var ama o zamanda hayatı çocuk onda kalırsa ki mahkeme verir, zindan eder arkadaşıma...
Off çok zor şeyler, ne yapacak bu kız, beş parasız kalacak o kesin, çok zor çok..Oysa ki bu insanlar birbirleri için delirerek evlendiler. Bir hikaye hepmi aynı olur, bu hikayeler bi değişsin artık ya .. İsyan edesim var, aşk meşk boş işler diyeceğim nerdeyse yaaa...
.. ..
Bir şarkı çalalım bariiiii....

http://fizy.com/s/1lwon4.

12 yorum:

Kıreyzi Görl dedi ki...

Nasıl bu hale geliyor aşk meşk diye evlenen insanlar ya? Biri bana şu sorunun cevabını versin. Öyle iş mi olur ama şimdi. !

Unknown dedi ki...

kıreyzi: Hayatım erkek ve kadın ayrı kafalardaki insanlar biliyorsun, birlikte yaşamayı göze alıyorlar ama birlikte hareket edemedikleri zaman yaşadıkları, çözemedikleri, birlikte hareket edemedikleri her olay kambur gibi sırlarına biniyor ve başka faktörler devreye giriyor, başka kadın, aileleri, ilgisizlik vb gibi..diye düşünüyorum ben kendim şahsen...

Ebru dedi ki...

Üzücü cidden. İnsanların bu kadar kolay değiştiğini değişebildiğini düşünmüyorum aslında. Belki başlangıçta da var olan çok şeyi kolay göremeyip sonra anlıyorlar anyayı konyayı. Evlilik ve evciliği karıştıran o kadar çok insan görüyorum ki. Ama burada bahsi geçen arkadaştan bağımsız bu dediklerim. uff ya çocuklar da var:(

ata_306 dedi ki...

ben seni seviyorum sende beni seviyorsun o halde evlenmeliyiz yada direkmen yıldırım aşkı ile başlayan adına aşk denen bu tip evlilikler ne hale geliyor yazında bunu anlamak mümkün ben ise olyı başka açıdan bakarak ele almak istiyorum ilk önce bu dünyada her yaptığımız yediğimiz içtiğimiz aldığımız giydiğimiz maddi şeylerle dönüyor adına (para)diyoruz dimi bunu herkes bilyor şimd ekonomik özgürlüğü olmayan insanlar da boşanmalar boşanamamalar daha sanclımı sancılı yoksa karı koca olmak beş dakka ayrılmak on dakika yani eğer bizim ülkemizde birde şu var dul kadın olmak sorunu çalışıp elinde kalan çocuğuna bakmak sorunu nafaka durumları ne derece adam gibi işliyor bilmem yaptırımı ne onuda bilmem ama şu gerçek bizde erkek adam boşandığı kadına para ödeyen çok az benim gördüklerim hatta gurulu turk kadını kendisi bile istemiyor onun parasını da pulunuda istemiyorum diyen bir çok kadın tanıyorum gelelimm aşkların nasıl böyle yıpratıldığına nerde o tutkuyla bağlandığın adam nerde ilk zamanlar aynı yastığa baş koymak için heycanlar içinde kaldığın adamda esermi kalmadı mevsimler gibi insanlarda değişiyor tabi ilk önce herkes belli ölçüde değişiyor yani kısaca olay bizim ülkeye has durumlar bu çift başka ülkede olsa anında boşanmıştı vede kimse kimsenin arakasına bakmamıştı bence uzatmaya gerek yok bize has durumlar çok beceremiyoz biz türkler aşk evliliğini varsa etrafında aşk evliliği yapan vede hiç sorunu olmayan genellme yap bakim yüzde kaçı sağlıklı nesiller yetiştiriyor artık dünya yumurta kadar da küçüldü yani her şey bir cep telefonuna sığar hala geldi ne hep yenilik hep değişklik bekliyor iki tarafta anlayış hoş görünün yerini hor görme aldığı sürece daha kötü günler bekliyor gelecek nesilleri

Unknown dedi ki...

Evet hele bu zamanlarda boşanan o kadar çok varkii... sıkıldım ayrılalım durumları...çok zor

Unknown dedi ki...

nehir ida:zaten kadınların ayağını bağlayan çocuk değilmi?onlar olmasa daha kolay olurdu sorumluklar zor şey...çocuğu babasına bıraksani bi nevi onunda çocuğu ama anne yüreği ,,kuş gibi atar çocuğunu görmediği her dakika suçluluk duygusu damarlarında dolaşır pervasızca.....

Nil dedi ki...

evlilik zor sanaat. bence başarabilir. adam nafaka vermek zorunda. kadın da iş bulur. ne yapar eder çocuklarına bakar. yeter ki istikrarlı olsun

Profösör dedi ki...

Bir kez gözden düşüldü mü artık iflah olmaz. Buna itibar kaybı da deriz. Bir malın kötüsü sana denkgeldiyse artık o malın bütünü de kötüdür. Marka üzerinde çalışanler bunu gayet iuyu bilrler.

İnsanlar birlktelklerini bitirebilrler ama arada çocuk olunca, hani denir ya; "Olan çocuklara olur" boşuna denmemiştir bu sözler. Birliktelik kurmak gibi değildir birlikteliği btirmek. ĞGeride çocuklar olmasa da bıraktığı ruhsal travmaları unutmamak gerek. Bu arkadaşlara yardımcı olunmalı aslında. aklı başında nsanlar onların elinden tutmalı. öğüt vermeli.

Belki bu arkadaş tam anlamıyla kendisinuin ne radığını da bilmiyordur. eğer karşılıklı makul paylaşılan düşünceler varsa, bunlarla yola çıkarak iyi ce düşünmek lazım. Yine de siz yardımcı olabilrsiniz. eğer iş biterse arkadaşa iyu bir disuplin uygulaması gelecektir. Gece gündüz çalışması lazım. Gerekirse harcamalarını kısması lazım. Bu israf konusnu daha sonra değinmeliyiz.

Üzüldüm...

Unknown dedi ki...

Küçük mucizem: inşallah tabi biliyorsun bunların olması için bir sürü görünmez faktör var biliyorssun..

Unknown dedi ki...

Bilemiyorum ne yapacak ne gibi yardımım dokunur onun en çok ihtiyacı maddiyat anladığım kadarıyla...çok zor günler onu bekliyor yazıdada dediğim gibi kısacası maddiyat varsa her kapı kolay...

Nilgün Komar dedi ki...

üzüldüm! ama yapacak daha doğrusu elimizden bişi gelmiyor!

Unknown dedi ki...

çelebi:Evet malesef yapacak bişeyyok...