30 Aralık 2010 Perşembe

BİR DEVİR BİTTİMİ NE!! ARKAYA BAKMAYIN ''DEVAM EDECEK'' YAZARLAR KAÇIN KAÇIN!!!


Aha iki gün üst üste dizi yazmak, da bana da nasip oldu. Hayırlı olsun, bu benim eve çok bağlanmamdan mı kaynaklanıyor acaba? İşsiz güçsüz olmamla alakalı olmasın sakın? Yada akşam yapacak bir şey yok.
Yaa kış işte...

O nasıl bir sondu, ya rabbim dizide kiiiiii..Karın sancısı gibi. Her bölümde, döküle, döküle, bir kaldık, o kadar döndürdüler, dolaştırdılar, lastik gibi uzattılar, sakız gibi gevelediler işin suyunu çıkarttılar, en sonunda yine kötü bir son. Hiçççç şaşırmadım, aslında ters köşe yapmadılar bize sağ olsunlar..
Necla adliyede boşanırken mesela, kocasıyla barışsa, birden vazgeçip birbirlerinin üzerine atlayıp hakimde boşamayıverseydi ya(egeli şivesi)  hem bebeği de olacak bak. Ali gidip Ferhunde ye bi çatsaydı sen bi çık git hayatımızdan diye. Leyla ya çocuğun beşiğinin altına para bırakan Oğuz abi zahmet evin tapusunu avukatla gönderiverseydi . Ceyda bi şapa otursaydı orada. Oğuz gidecek hapse kaçarı yok, ama nefsi müdafaa dan az ceza yeseydi...Sedef orada pink cadiillac la  gideriken bi göz atıverseydi işe yaramaz Şevkete eyiydii..
Aman abi beş senedir olayları, izleyicileri sömüre, sömüre, etrafta yeni başlayacak dizi için senaryo bırakmadılar. Ay ay ay, o dizide, akan gözyaşları bilmem kaç ton olmuşmudur sizce? Damarlarımıza acı gözyaşı zikrettiler, diziyi izlerken, hiç mutluluk yakıştıramadık o aileye...Yok şu zaman bitiyor, yok bahara kaldı, siz istediniz 29 bölüm daha, derken bugün bitmesinden ümitli değildim ben aslında. Hemen kapattım televizyonu arkasından ''devam edecek'' yazarlar diye çok korktum haaa...Kaç hadi kaç bitti sonunda...Reşat Nuri Gültekin ustanın romanını kesip, biçip ekleyip, çıkarttıkları için, kemikleri sızlamıştır heralde, nur içinde yatsın.. Bize de geçmiş olsun hacııııı.....

8 yorum:

Profösör dedi ki...

Be o kaynanay kıyamam. Şimdi ne yapıyordur acaba..?

Unknown dedi ki...

hangi kaynanana fikretin kaynanasımı? kadın yaşlandı profösör dizide..görmedimi akşam bembeyazdı saçlar. Şu günlerde kuoförün den çıkmıyordur bir dr güzellik merkezinde, sonrada piskolog ysşlı hissediyordur çünkü kendini :)

Profösör dedi ki...

Tabi bütün millet kendisinden bir parça görüyordu sanırım. Beni annem bile seksen yaşında çrşambvyı perşembeden bekleyenlerden idi. :))

Unknown dedi ki...

yaşlılık ne diyebilirsinki...ama dikkat ettiğim bişey var. bu yaşlılıkta neden hep huysuz olunuyor acaba...

Profösör dedi ki...

Bence tam inançsızlıktan kaynaklanabilir. Oysa insan ihtiyarlayınac tevekkül sahibi olmalı. En azından rahmetli halam öyleydi. Çok fakirdi o. göçmen olduğu için amea, öldüğünde, tabirimi yanlış anlamayın. "Rahibe Terasa" vardı ya bir zamanlar meşhur, onun gibi ölmek üzere iken binlerce insan duymuş gelmiş evler avlular,sokaklar insvn kalabalığından geçilmiyormuş. Beni sayıklamış hep. Ben yolda kaza geçirmişim o sırada. Hastahaneden ıona yetişmeye çalıştım ama ruhu teslim olmadan yetişemedim. Herkez bu "memet" kim diye sormuş hep. Beni görünce herkes ilgiyle bakışlarını unutmuyorum hiç.

Halam ruhunu teslim ederken tebessüm ederek elini sallamış. Hem de iki elini. Şanki babay der gibi..

O herkesin "Şehriban Teyze"si idi. Allah rahmet eylesin.

Unknown dedi ki...

ne tatlıymış işte ne güzel hatırlanıyor..rahmet istedi ...allah rahmet eylesin...

Ebru dedi ki...

Başını bilmiyorum filmin de dn hastaydım üzerimde battaniye izlerken hönküre hönküre ağladım. Tren sahnesinde artıkkk 'hhıııykk' diye sesler çıkartarak üstelik:)

Unknown dedi ki...

hep ağlattılar bizi hep...mutlulukları bile acıydı bu dizinin...